Dağın haberi olsun #15

Dağın haberi olsun #15

ON8
29 Mart 2012

Mario Vargas Llosa 30.000 kitaplık kütüphanesini bağışladı
2010 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Mario Vargas Llosa, 30.000 kitaptan oluşan kütüphanesini memleketi Arequipa’ya bağışlayacağını söyledi. Perulu yazar bu kararını, 76. doğum gününe denk gelen çarşamba günü bir basın toplantısıyla duyurdu. Lima, Madrid ve Paris’te bulunan kitaplar, önümüzdeki yıldan itibaren yavaş yavaş bu kente taşınacak. Kütüphane haftasına denk gelen bugünlerde böyle bir haberin uygun olacağını düşündük. Tabii sadece bu da değil, madem bu konu açıldı, bundan iki yıl önce Boğaziçi Üniversitesi’nde de Adalet Ağaoğlu adına bir araştırma odası açıldığını hatırlatalım. Kütüphanesindeki 3.000’e yakın kitabı Üniversite’ye bağışlayan Ağaoğlu’na ait bu çalışma odası, Adalet Ağaoğlu ve özel arşivi ile ilgili araştırma yapan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yanı sıra dışarıdan araştırma yapmak isteyen akademisyen ve araştırmacıların da kullanımına açık. Peki, sizin kütüphanenizde kaç kitap var? Sizler de kitaplarınızı sizden sonrası için bir üniversiteye ya da kütüphaneye bağışlamayı düşünüyor musunuz?

Kaynak: Washington Post

***

Kitabınızın korsanını görseniz ne yaparsınız?
Bu ay başında İngiltere’de The English Monster (İngiliz Canavar) isimli ilk kitabını çıkaran Lloyd Shepherd, bu yazarlardan biri. Guardian’da yazdığı makaleye göre Shepherd, kitabı çıktıktan sonra Google’dan bir uyarı alıyor. Bir forumda, The English Monster kitabının e-kitap versiyonunu hazırlayacak kişiye ödül vermeyi vaat eden bir kullanıcıya ait mesajı yazara bildiriyor (Google’ın böyle bir hizmet yapıyor olması da ayrıca ilginç). Yazar bu linke gidip forumu inceliyor. Mobilism isimli bu forumda, yazarların e-kitaplarını almak için insanların, bu elektronik versiyonları hazırlayanlara para ödediğini görünce şaşırıyor. Zaten var olan yasal bir kopya varken, neden korsan kopyasına para ödüyor ki insanlar, diyerek foruma gidiyor ve yeni bir kullanıcı hesabı açarak forumdakilere bu soruyu soruyor. Gayret ilginç ve düzeyli bir tarışma dönüyor aralarında. Okumak isteyenler buradan ve şuradan buyurabilirler. Yazar, “korsancı”larla yaptığı sohbetin kendisi için çok aydınlatıcı ve öğretici olduğunu belirtiyor. Daha önce Paulo Coelho’nun korsanı onaylayan bakış açısından bahsetmiştik. Ünlü yazar Neil Geiman da korsana destek verenlerden. Korsan kitap paylaşımının yazarın tanınırlığını artırdığına ve reklam işlevi gördüğüne inanıyorlar. Lloyd Shepherd da bunun doğru olduğunu, ancak kendisi gibi yeni bir yazar için bu sistemin uygun olup olmadığından emin olamadığını da belirtiyor. Sizce?

Kaynak: Guardian

***

İsim hakları nereye kadar hak?
Yıldız Savaşları’nın yaratıcısı George Lucas, filmin ilk anlaşmasını yaparken tüm marka ve isim haklarını da kendi üzerine almıştı çünkü yapımcı filme güvenmiyordu ve tutmayacağını düşünüyordu. Belki de dünya sinemacılık ve para tarihinin en talihsiz öngörüsü olabilecek bu kararı veren kişiyi sonradan görmek isterdik elbette, neyse. Sayın Lucas’ın bu ticari hakları sonuna kadar kullandığını, adete suyunu çıkarana kadar sıktığını hepimiz iyi biliyoruz. Öyle ki gerçek mi yalan mı olduğunu anlayamadığımız, gerçek olduğunu öğrensek asla şaşırmayacağımız şöyle bir Star Wars oyuncağı bile mevcut internette. İşte buradan hareketle, son günlerde karşımıza çıkan bir haberi aktarmak istedik. Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi’nin isim hakkına sahip olan şirket, İngiltere’de 20 yıldır The Hobbit ismiyle faaliyet gösteren bir bara ihbarname göndererek ismini değiştirmelerini, aksi takdirde dava açacaklarını söyledi. Hollywood’la kapışamayacağını söyleyen bar sahibi, 20 yıldır bu isimle var olduklarını, herhalde film çıkacağını böyle bir şey yaptıklarını, söyleyerek serzenişti bulundu. The Hobbit filminde rol alan ünlü İngiliz tiyatrocu ve yazar Stephen Fry da twitter adresinden bara destek vererek şöyle dedi: “Bazen çalıştığım sektörden utanıyorum. Ne saçma, kendi kendine zarar veren ne kabadayı bir hareket.” Bara destek vermek için Facebook’ta da bir grup kuruldu. Telif hakları ve marka adı uygulamasının açgözlülük tavanına ulaştığı bu son örnek, bundan böyle konuşurken bile Hobbit diyemeyeceğimiz, dersek para ödeyeceğimiz bir geleceğe mi evrilecek mi yoksa yukarıda örneğini verdiğimiz Mobilism gibi seçenekler mi galebe çalacak?

Kaynak: Guardian

, , , , , , , , , , , ,
Share
Share