Geçmiş, balığı açıklayabilir, en azından bir kısmını…

Geçmiş, balığı açıklayabilir, en azından bir kısmını…

ON8
12 Ekim 2012

“Sular bu dünyayı daha önce kaplamıştı ve yine kaplayacak; insanoğlunun burada yürüdüğü günlerin, zamanın içinde sadece birer andan ibaret olduğunu ispatlayacak. Bütün bilgimiz, bilimimiz, paramız ve dileklerimiz onu durdurmaya yetmeyecek. Tüm çabalarımız boşa gidecek. Ve zaman, biz sanki hiç var olmamışız gibi ilerlemeye devam edecek.”

Elindekiyle yetinemeyen, yeniye olan bitmek bilmeyen özlemiyle durmadan yiyen, tüketen, kirleten, yok eden, bozan insan sonunda doğanın dengesini de bozuyor. Çölde kar yağıyor, gökyüzünden balık düşüyor…  Ve sonunda insan kendi doğasındaki yıkımla yüzleşiyor. Kendi elleriyle bu hale getirdiği sistem; benliğine, ilişkilerine sirayet edip, ruhlarını derinden etkiliyor. Ne bu son ne de bunun gibi binlercesi yaşadığımız dünyanın senaryosuna hiç de uzak değil. Ama bu seferki bir tiyatro oyunundan. İstanbul Devlet Tiyatrosunun 2012-2013 sezonu,  Avustralyalı yazar Andrew Bovell’ın Yağmur Durduğunda isimli 2 perdeli oyunuyla başladı. İki temel izlek üzerine kurulan hikâyeye biraz daha yakından bakalım…

Oyun 1959 ve 2039 yılları arasında zamanda ileri geri gidip gelen bir dilimde anlatılıyor. Mekânsa Avustralya’nın dört ayrı şehri ve de Londra. İlk izlek de; Londra’da başlayıp Avustralya’da devam eden bir hikâye izliyoruz. Bir ailenin dört kuşak üyeleri geçmişlerinin izini sürüyor. Nereden geldiklerini, nereye ait olduklarını anlamaya çalışırlarken, gittikçe bozulan hava koşullarına ve bunun ruhlarında yarattığı etkiye karşı akıllarını sağlam tutmaya çalışıyorlar! Hepsi de yeniden başlamanın yolunun geçmişle yüzleşmek olduğunu biliyor ama bunun kolay olacağını kim düşünebilir ki…

İkinci izlek, Avustralya’da bambaşka bir aile dramını gözler önüne seriyor. 24 yaşındaki genç bir kadın Gabrielle York,  ailesinin hayatta kalan son üyesi olarak ölüm ve intiharlarla yaralanmış yaşamının en büyük sınavını: hayaletleri ardında bırakıp gitmek ya da teslim olup kalmak arasında veriyor. Cesaretle geçmişinin izini sürmeye karar verip İngiltere’den Avustralya’ya giden Gabriel Law ve Gabrielle York, yol kenarında bir motelde tanışıyorlar. Bu ikilinin kesişen yolları yeni hikâyelerin kapısını aralıyor.

Yağmur Durduğunda oyunu sadece insana dair hikâyeleri kesitler halinde göz önüne sermiyor yaşamlarımıza ayna tutup kendimizle de yüzleştiriyor. İki buçuk saat boyunca sizi; bir zaman tünelinde gezdirerek karakterlerin hikâyelerinde kendi yaşamlarının, geçmişinin, bugününün ve geleceğinin izini sürdürüyor. Gerçekliği, gücü ve etkisi de buradan geliyor.

Nereye ait olduğumuz, nereden geldiğimiz, yaşadıklarımızı anlamlandırma çabası hepimizin derdi. Sanat, yaratıcısı için olduğu kadar onunla buluşan için de büyük bir iyileştirici aynı zamanda. Bu yüzden Yağmur Durduğunda ister istemez böyle bir misyon yüklenmiş oluyor. Siz de sorularınıza yeni sorular eklemiş ve belki de bir kısmını cevaplamış olmanın rahatlığıyla çıkıyorsunuz oyundan…

Daha fazla söz söyleyip oyunun sürprizlerini bozmak istemiyorum.  Devlet Tiyatrosunun usta oyuncuları ve genç yeteneklerinin bir araya geldiği, kahkahalar ve gözyaşlarıyla örülmüş bu oyunu izleyin, sonra yine konuşalım…

Demet Başkaya

 

Yağmur Durduğunda

Yazan: Andrew Bovell

Çeviren: Ezgi Yentürk

Yöneten: Hakan Çimenser

Dramaturg: Günay Ertekin

http://www.istdt.gov.tr/turkce/oyunlar/oyun.asp?lngType=0&lngPlayID=384

 

, , , , , , ,
Share
Share