Edebiyat dergiciliğinde bir “hayal adası”

Edebiyat dergiciliğinde bir “hayal adası”

Mehmet Erkurt
15 Şubat 2012

On yıllardır yaşatılan,  ama özellikle son on yıldır enine boyuna tartışılan 100 Temel Eser meselesinde bugün yeni bir noktaya gelindi: Notos edebiyat dergisi, 192 yazarın katılımıyla gerçekleştirdiği çalışmanın sonucunda yeni bir 100 Temel Eser listesi hazırladı. Büyük oranda beğeni ve tebrikle karşılanan bu çalışma, gerçekten de bugünün edebiyat anlayışı ve eğilimine yönelik önemli bir belge niteliğinde. Ama özellikle çalışmanın sürdürdüğü gelenek, eğitimle doğrudan ilişkisi, seçici kurulun okura yakınlığı ve uygulanabilirlik konularında bazı soruları sormak kaçınılmaz.

Bu ve bunu izleyen birkaç yazıda, bu soruları etraflıca sormaya, fikir paylaşımlarına ortam sağlamaya çalışacağım. Ama Notos’un alternatif 100 Temel Eser listesine değinmeden önce, Notos kimdir, ne yapar, bir hatırlayalım istiyorum.

Şubat 2007’de yayın hayatına Notos Öykü adıyla başlayıp, Aralık 2008 tarihli 13. sayısından itibaren Notos olarak yoluna devam eden edebiyat dergisi, dışarıdan yazı gönderen isimler, eleştirmenler ve edebiyatseverler dışında, Semih Gümüş ve onunla çalışan oldukça küçük bir genç ekip tarafından yaşatılıyor (Bu blog’u okuduğunuza göre, “genç” sıfatının sizde herhangi bir dudak bükmeye yol açmayacağına güvenim tam.) Peki Türkiye’de bugün oldukça üst bir noktada duran Notos’u farklı kılan nedir?

İki ayda bir çıkan Notos, sadece yazıp eleştiren bir edebiyat dergisi değil. Eski bir geleneği sürdürmekten öte bir amacı, yenilikçi bir duruşu var.  Notos edebiyata, eleştiri kurumuna ve yayıncılığa ilişkin yeni konular buluyor, yeni bakış açıları ve başlıklar öneriyor. Yaptığı çalışmalar, hazırladığı özel proje ve dosyalarla sürekli ses getiriyor, tartışma yaratıyor; coşku dolu alkışları, itiraz nidalarıyla birlikte kabul ediyor. Görüşleri ve insanları buluşturuyor; alevlendirdiği tartışmalar, harekete geçirdiği kalemler, yer yer uyandırdığı olumsuz tepkilerle de adım adım ilerlememizi, edebiyata ve yayıncılığa dair belli konuların temcit pilavına dönmüş kısımlarını geride bırakmamızı sağlıyor.

Diyebiliriz ki Notos, çatısı altında ağırladığı kalemler, açtığı dosyalar ve yazılarına yer verdiği yeni öykücüler yanında, yıllık “soruşturma dosyaları”yla da, Avrupa ve ABD’de kurumsallaşmasını çok önce tamamlamış edebiyat dergiciliği alanının saygın ve öncü uygulamalarını Türkiye’de yaşatmak için çalışıyor. “Bağımsız” bir edebiyat dergisi olmanın yanında, ekonomik dalgalanmaları etiketine yansıtmadan yoluna devam ettiğini de hatırlayalım. Bu, başlı başına bir cesaret konusu olduğu kadar, okura duyulan “cesurca” bir güvenin de göstergesi.

“Latin Amerika Edebiyatı”, “Erotik Edebiyat”, “Keşfedilmemiş bir kültür: Guarani edebiyatı” gibi farklı kategori çalışmaları; “Salinger”, “Oğuz Atay”, “İhsan Oktay Anar” gibi yazar odaklı incelemeler; “Türk sineması Türk romanının önüne mi geçti?”,  “Türkiye’de bir Kürt edebiyatı var mı?”, “Edebiyatımızda büyük önyargılar” gibi özel dosyalar, 6 yaşına basan derginin yer verdiği başlıklardan yalnızca birkaçı. Hatta “Hayvan hakları, hayvanlar için hukuk ve insanların hayvanlara ettikleri” gibi özel bir dosya, sayılardan birinin ana başlığını oluşturuyor. Yıllık soruşturma dosyaları kapsamında toparladığı “Ölmeden önce okunması zorunlu 40 kitap”, “Yüzyılın 40 romancısı”,  “Edebiyatımızda geleceğin ustaları”, “Yüzyılın 40 öykücüsü”, “Çağdaş Türk edebiyatında en iyi 40 şey” başlıklı dört liste-dosyayı da, Şubat-Mart 2012 sayılı dergideki alternatif “100 Temel Eser” izledi.

Notos’un, bu son soruşturma dosyasında, alternatif bir 100 Temel Eser listesi hazırlayarak neyi, nasıl yapmış olduğunu konuşmadan önce, Semih Gümüş’ün bu liste çalışmasını takiben kaleme aldığı iki yazının, özellikle “liste hazırlamak” konusuna odaklanan kısımları üzerine düşünelim istiyorum. Söz konusu yazılardan ilki aynı sayılı Notos‘ta, diğeri de 3 Şubat 2012 tarihli Radikal Kitap’ta yayımlandı. Gümüş, her iki yazıda da liste hazırlamanın doğru ve yararlı bir çalışma olduğunu belirtip; Notos’un daha önceki eser listeleme çalışmalarına verilen tepkilerden yola çıkarak bir ön savunuda bulundu.

Notos’ta yayımlanan yazıyı okumak ve alternatif 100 Temel Eser listesini görmek isteyenler, derginin “100 Temel Eser” başlıklı, 32. sayısını (Şubat-Mart 2012) alabilirler. Radikal Kitap’ta yayımlanan “Ne okumalı, nasıl okumalı?” başlıklı yazıyı ise şu linkten okuyabilirsiniz.

Bir sonraki yazıda, söz konusu liste tartışmalarına değineceğiz.

Not: Yararlı olabileceğini düşündüğüm bir hatırlatma; Notos’un 1’den 30’a kadar çıkmış bütün sayılarını set halinde, %50 indirimle almak mümkün. Ayrıntılı bilgi için Notos’un blog’unu ziyaret edebilirsiniz.

, , , , , ,
Share
Share